VELİ
VELİ
İyi kullarına dost olan
Allah, iman edenlerin velisi (dostu ve destekçisi)dir. Onları
karanlıklardan nura çıkarır; inkar edenlerin velileri ise tağut'tur. Onları
nurdan karanlıklara çıkarırlar. İşte onlar, ateşin halkıdırlar, onda süresiz
kalacaklardır. (Bakara Suresi, 257)
İnsanın hem dünyada hem de ahirette tek bir gerçek dostu vardır. Bu dost
onu hiçbir zaman bırakıp gitmez, asla terk etmez, her zorlukta yanındadır ve
ona yardımcıdır. Doğduğu günden öldüğü güne kadar daima onunla birliktedir. Onu
düşmanlarına karşı korur. Onun için herkesten daha güvenilirdir, daima
karşılıksız armağan edendir. Kuşkusuz bu dost Rabbimiz olan Allah'tır. Allah
müminlerin en çok güvendiği, en yakın dostudur. Kendisi'ne inanan insanları her
türlü eksiklikten ve hatadan arındırır, onlara çok seçkin bir yaşam ve ahirette
de hiç tükenmeyecek olan mülkünü vaat eder.
İnsan hayatı boyunca gerçekten güveneceği, her durumda sıkıntısını
gideren, zengin ve muktedir bir insan ya da bir güç arayışı içindedir. Fakat
bunu ararken zaten kendisini yaratmış, yaşamını sürdürmesini sağlayan, büyük
kuvvet sahibi, herşeyi yapmaya kadir olan Rabbimiz'i unutur. Kendisine
kötülükten başka hiçbir katkısı olmayan, ahirette de cennette bir pay sahibi
olmasını engelleyen şeytanı dost edinir. İşte bu, onun için karanlık bir
dünyanın başlangıcıdır.
Allah'a iman eden, imanında da samimi olan insanlar ise artık içinde hiç
mağlubiyeti olmayan şerefli ve hayırlı bir hayatın içine girerler. Çünkü Allah
inananlara, din ahlakına uydukları ve sözlerine sadık oldukları sürece zafer
nasip edecektir. Asıl büyük karşılığı ise ahirette onlara verecektir. Allah
inananların dünyada ve ahiretteki tek gerçek dostudur. Allah'ın veli sıfatı
ayetlerde şöyle haber verilir:
Allah, sizin düşmanlarınızı daha
iyi bilendir; bir veli (en güvenilir bir dost) olarak Allah yeter, bir yardımcı
olarak da Allah yeter. (Nisa Suresi, 45)
O zaman sizden iki grup,
neredeyse 'çözülüp geri çekilmek' istemişti. Oysa Allah onların (velisi)
yardımcısıydı. Artık mü'minler, yalnızca Allah'a tevekkül etmelidir. (Al-i
İmran Suresi, 122)
O'dur ki, onlar umutlarını
kestikten sonra yağmuru indirir ve rahmetini serip-yayar. O, Veli'dir,
Hamid'dir. (Şura Suresi, 28)
Yoksa onlar: "Allah'a karşı
yalan düzüp-uydurdu"mu diyorlar? Oysa eğer Allah dilerse senin de kalbini
mühürler. Allah, batılı yok edip-ortadan kaldırır ve kendi kelimeleriyle hakkı
hak olarak pekiştirir (gerçekleştirir). Çünkü O, sinelerin özünde olanı
bilendir.
Kullarından tevbeyi kabul eden,
kötülükleri affeden ve işlediklerinizi bilen O'dur.
O, iman edip salih amellerde
bulunanlara icabet eder ve onlara Kendi fazlından artırır. Kafirlere gelince;
onlara şiddetli bir azap vardır.
Eğer Allah, kulları için rızkı
(sınırsızca) geniş tutup-yaysaydı, gerçekten yeryüzünde azarlardı. Ancak O,
dilediği miktar ile indirir. Çünkü O, kullarından haberi olandır, görendir.
O'dur ki, onlar umutlarını
kestikten sonra yağmuru indirir ve rahmetini serip-yayar. O, Veli'dir,
Hamid'dir. (Şura Suresi, 24-28)
Yorumlar
Yorum Gönder