VARİS
VARİS
Servetlerin
geçici sahipleri elleri boş olarak yokluğa döndükten sonra varlığı devam eden,
servetlerin hakiki sahibi
Biz, yaşama biçimleriyle 'refah içinde şımarıp azmış' nice şehri yıkıma
uğrattık. İşte meskenleri; çok az (bir zaman) dışında (onlarda) kendilerinden
sonra oturulabilmiş değildir. (Onlara) Varis olanlar Biziz. (Kasas
Suresi, 58)
İnsanlar dünyadaki yaşamları boyunca sürekli olarak bir şeyler
kazanmaya, zenginliklerini, mallarını, mülklerini artırmaya çalışırlar. Hatta
kimi insanda bu, öylesine büyük bir hırstır ki, hayatı boyunca başka hiçbir
amaç edinmeden, varlığının gerçek nedenini hiç düşünmeden sabah akşam daha
fazlasını elde etmek uğruna çalışıp didinir. Ancak bu insanların göz ardı
ettikleri bir gerçek vardır:
De ki: "Davranış (ameller)
bakımından en çok hüsrana uğrayacak olanları size haber vereyim mi? Onların,
dünya hayatındaki bütün çabaları boşa gitmişken, kendilerini gerçekte güzel iş
yapmakta sanıyorlar. (Kehf Suresi, 103-104)
Evet, bu insanlar hayatları boyunca kendilerine edindikleri boş bir amaç
uğruna çaba harcayıp dururlar. Fakat bir gün, belki de hiç beklemedikleri bir
anda ölüm melekleri gelir ve Allah'ın emriyle onların canlarını alır. Herkesin
imrendiği büyük bir servete sahip olan bu insanlar yalnızca bir beze sarılarak
toprağın birkaç metre altına gömülürler ve ahirete giderken hayatları boyunca
kazandıkları hiçbir şeyi yanlarında götüremezler. Toprağın içine çıplak
bedenlerinden başka hiçbirşey konmaz. Onlar istemeseler de evleri, arabaları,
tüm malları, toprakları ve evlatları geride kalır. Ahirette yanlarında
buldukları ise yalnızca takvaları ve Allah'a olan yakınlıklarıdır.
Onların arkasından yeryüzüne mirasçı olan ise yalnızca Allah ve O'nun
zengin kıldığı samimi kullarıdır. Yukarıda da belirttiğimiz gibi bir insan ne
kadar isterse istesin malına, mülküne, dünyadaki itibarına, zenginliğine
sonsuza kadar sahip olamaz. Elindeki herşey ona kısa bir süre kullanması için
dünyada verilen nimetlerdir. Ancak bu nimetleri veren Allah dilediği zaman
kişinin canını alır ve malını dünyada, bedenini de toprakta bırakarak Allah'ın
huzuruna çıkarılır...
Şüphesiz Biz, gerçekten Biz
yaşatır ve öldürürüz ve varis olanlar Biziz. (Hicr Suresi, 23)
Zekeriya da; hani Rabbine çağrıda
bulunmuştu: "Rabbim, beni yalnız başıma bırakma, Sen mirasçıların en
hayırlısısın." (Enbiya Suresi, 89)
Bize gelecekleri gün, neler
işitecekler, neler görecekler. Ama bugün o zalimler apaçık bir sapıklık
içindedirler.
İş(in) hükme bağlanıp biteceği,
hasret gününe karşı onları uyar; onlar bir gaflet içindedirler ve onlar
inanmıyorlar. Elbette, yeryüzünde ve onun üzerindekilere Biz varis olacağız ve
onlar Bize döndürülecekler. (Meryem Suresi, 38-40)
Biz, yaşama biçimleriyle 'refah
içinde şımarıp azmış' nice şehri yıkıma uğrattık. İşte meskenleri; çok az (bir
zaman) dışında (onlarda) kendilerinden sonra oturulabilmiş değildir. (Onlara)
Varis olanlar Biziz. (Kasas Suresi, 58)
Yorumlar
Yorum Gönder