MUTAHHİR
MUTAHHİR
Temizleyen,
şirkten, kötülükten, manevi kirlerden temizleyen
Hani Kendisi'nden bir güvenlik olarak sizi bir uyuklama bürüyordu. Sizi
kendisiyle tertemiz kılmak, sizden şeytanın pisliklerini gidermek,
kalplerinizin üstünde (güven ve kararlılık duygusunu) pekiştirmek ve bununla
ayaklarınızı (arz üzerinde) sağlamlaştırmak için size gökten su indiriyordu.
(Enfal Suresi, 11)
İnsan çeşitli acizliklerle yaratılmış bir varlıktır. Hayatı boyunca
hatalar yapar. Elbette ki mümin elinden geldiğince bunlardan sakınır; Allah'ın
dinini uygulama konusunda hata işlememeye ve günaha girmemeye gayret gösterir.
Ancak, Allah'ın aciz bir kulu olduğu için, hatasız yaşaması mümkün değildir.
Nitekim bu gerçek bir Kuran ayetinde şöyle haber verilmektedir:
Eğer Allah, kazandıkları
dolayısıyla insanları (azab ile) yakalayıverecek olsaydı, (yerin) sırtı
üzerinde hiçbir canlıyı bırakmazdı, ancak onları, adı konulmuş bir süreye kadar
ertelemektedir. Sonunda ecelleri geldiği zaman, artık şüphesiz Allah Kendi
kullarını görendir. (Fatır Suresi, 45)
Bu İlahi hüküm gereği, Allah'ın kullarından beklediği tavır, hatasızlık
ya da günahsızlık değildir. Müminden beklenen Allah'ın hoşnutluğunu araması ve
sınırlarına dikkat etmesi ancak işlediği tüm hata ve günahlar için Allah'a
yönelmesi ve O'nun rahmetine sığınmasıdır. Bundan sonra Kuran'da bildirildiğine
göre Allah onun nefsinin pisliklerini giderecek, onu günahlarından
arındıracaktır. Çünkü Allah iman eden kullarını tertemiz kılmak istemektedir.
Rabbimiz bunu bir ayette şöyle haber verir:
... Ey Ehl-i Beyt, gerçekten
Allah, sizden kiri (günah ve çirkinliği) gidermek ve sizi tertemiz kılmak
ister. (Ahzab Suresi, 33)
İnsan büyük günahlar işlemiş, büyük isyankarlıklar yapmış, Allah'a ve
dine aykırı uzun bir hayat geçirmiş olabilir. Ancak Allah o denli geniş bir
rahmet sahibidir ki, tek bir samimi tevbeyle kişiyi geçmişin tüm günahlarından
arındırabilir. Hatta en ağır günahları işleyen, Allah'a ve elçisine savaş açmış
olan kafirleri ve münafıkları bile, eğer samimi bir kalp ile Kendisi'ne
yönelirlerse bağışlayacağını ve kötülüklerinden arındıracağını bildirmiştir.
Ayetlerde şöyle buyrulur:
Gerçekten münafıklar, ateşin en
alçak tabakasındadırlar. Onlara bir yardımcı bulamazsın. Ancak tevbe edenler,
ıslah edenler, Allah'a sımsıkı sarılanlar ve dinlerini katıksız olarak Allah
için (halis) kılanlar başka; işte onlar mü'minlerle beraberdirler. Allah
mü'minlere büyük bir ecir verecektir. (Nisa Suresi, 145-146)
Bu hükümler Allah'ın kullarına olan sonsuz rahmetinin tecellileridir.
Kuşkusuz kullarını, O'ndan başka şirkten, kötülükten, manevi kirlerden
temizleyecek yoktur. Allah, merhametlilerin en merhametlisidir.
Kim cehd ederse (çaba
gösterirse), yalnızca kendi nefsi için cehd etmiş olur. Şüphesiz Allah,
alemlerden müstağnidir.
İman edip salih amellerde bulunanlar ise; Biz şüphesiz onların kötülüklerini örteceğiz ve şüphesiz yaptıklarının en güzeliyle karşılık vereceğiz. (Ankebut Suresi, 6-7)
Yorumlar
Yorum Gönder