MALİK-ÜL MÜLK
MALİK-ÜL MÜLK
Mülkün ebedi sahibi
De ki: "Ey mülkün sahibi
Allah'ım, dilediğine mülkü verirsin ve dilediğinden mülkü çekip-alırsın,
dilediğini aziz kılar, dilediğini alçaltırsın; hayır Senin elindedir. Gerçekten
Sen, herşeye güç yetirensin." (Al-i İmran Suresi, 26)
Şu an bulunduğunuz yerden etrafınıza baktığınızda gördüğünüz herşeyin
sahibi vardır. Oturduğunuz koltuk atomlardan oluşmaktadır. Bu atomların her birinin Yaratıcısı
Allah'tır. Saksıda duran çiçek, Rabbimiz'in ona sağladığı imkanlarla (güneş, su
vs.) büyümektedir. Pencereden görünen deniz ve içindeki tüm canlılar Allah
dilediği için orada bulunmaktadır.
Ve hatta kendi bedeniniz de sizden tamamen bağımsız olarak sizi var eden
Allah'ın kontrolündedir. Tüm uzuvlarınız, damarlarınız, sinir sisteminiz,
hücrelerinizin her biri Rabbimiz'in ilminin ve üstün aklının eserleridir. Bu
sayılanların hiçbiri sizin sahip olmayı düşünüp tasarladığınız, sonra da var
ettiğiniz şeyler değildir.
Siz dünyaya gözünüzü açtığınızda hem kendi bedeninizdeki kusursuz
sistemle, hem de içinde bulunduğunuz dünyayla ve hatta tüm evrenle
karşılaştınız. Ancak bundan önce bunların hiçbirine sahip değildiniz ve bundan
sonra da kendi iradenizle bunlara sahip olmanız mümkün değildir. Elbette bu
gerçek tüm insanlar için geçerlidir. O halde herşeyin mülkü, herşeyin
Yaratıcısı ve sahibi olan Allah'a aittir.
Bu açık gerçeğe rağmen insan bunları görmezden gelir ve Allah'ın apaçık varlığını göz ardı ederek elindeki herşeyin kendisine ait olduğu zannına kapılır. Tüm acizliğine rağmen kendini üstün görme yanılgısı içinde olan insan büyüklenir ve inkara kalkışır. Fakat bu inkar yalnızca kendisine zarar verir; çünkü Hz. Musa'nın söylediği gibi; "... Eğer siz ve yeryüzündekilerin tümü inkar edecek olsanız bile şüphesiz Allah hiçbir şeye muhtaç değildir, övülmüştür." (İbrahim Suresi, 8)
Yorumlar
Yorum Gönder