FALİK
FALİK
Yaran, yarıcı
(karanlığı yarıp sabahı çıkaran, tohumu yaran)
Taneyi
ve çekirdeği yaran şüphesiz Allah'tır. O, diriyi ölüden
çıkarır, ölüyü de diriden çıkarır. İşte Allah budur. Öyleyse nasıl oluyor da
çevriliyorsunuz? O sabahı yarıp
çıkarandır. Geceyi bir sükun (dinlenme), Güneş ve Ay'ı bir hesap (ile)
kıldı. Bu, üstün ve güçlü olan, bilen Allah'ın takdiridir. (Enam Suresi, 95-96)
Dünya üzerinde pek çok bitki türü yetişir. Her
birinin birbirinden farklı bir tohumu vardır. Kuru tohumları alıp bir odada
saklasanız, belki senelerce aynı şekilde durduklarını görebilirsiniz. Ama bu
tohumlar toprağın altına veya uygun bir ortama konulduklarında aniden yarılarak
filizlenmeye başlarlar. Sonra bir de bakarsınız ki bir gül ağacı veya dev
boyutlarda bir çınar ağacı oluşmaya başlamış.
'Kuru bir tane'den böylesine farklı çeşitlerde
ama en önemlisi canlı bir organizmanın oluşması kuşkusuz şaşırtıcıdır. Kuru bir
taneden bir ağacın oluşması için, tohumun topraktan gerekli malzemeleri alarak
filizlenmeye başlaması gereklidir. Ancak elbette tohumun, ihtiyacı olan
mineralleri, su miktarını kendisinin belirlemesi mümkün değildir. Üstelik
topraktaki mineralleri, suyu biraraya getirse bile birbirinden çok farklı meyveler veren ağaç çeşitlerini veya yeşil
bitkileri oluşturabilmesi için üstün yeteneklerinin olması gereklidir.
Eğer bu kararı verenin tohum olduğunu iddia
edersek tohumun 'yetenekli' olduğunu kabul etmek durumunda kalırız. Ancak
elbette ki bahsedilen yeteneklerin elbette tohumun kendisine ait olduğunu iddia
etmek mümkün değildir. Yukarıdaki ayetlerde de bildirildiği gibi "taneyi
ve çekirdeği yaran" Allah'tır.
O'nun dilemesi ile yeryüzünde binlerce çeşit
ağaç, bitki yetişmektedir. Nitekim bir başka ayette Allah'ın herşeyin
Yaratıcısı olduğu şöyle bildirilmiştir:
O, gökten su indirendir. Bununla herşeyin
bitkisini bitirdik, ondan bir yeşillik çıkardık, ondan birbiri üstüne
bindirilmiş taneler türetiyoruz. Ve hurma ağacının tomurcuğundan da yere
sarkmış salkımlar, -birbirine benzeyen ve benzemeyen- üzümlerden, zeytinden ve
nardan bahçeler (kılıyoruz.) Meyvesine, ürün verdiğinde ve olgunluğa
eriştiğinde bir bakıverin. Şüphesiz inanacak bir topluluk için bunda gerçekten
ayetler vardır. (Enam Suresi, 99)
Ve O, yeri yayıp uzatan, onda sarsılmaz-dağlar
ve ırmaklar kılandır. Orada ürünlerin her birinden ikişer çift yaratmıştır;
geceyi gündüze bürümektedir. Şüphesiz bunlarda düşünen bir topluluk için
gerçekten ayetler vardır. (Ra’d Suresi, 3)
Yeryüzünde birbirine yakın komşu kıtalar
vardır; üzüm bağları, ekinler, çatallı ve çatalsız hurmalıklar da vardır ki,
bunlar aynı su ile sulanır; ama ürünlerinde (ki verimde ve lezzette) bazısını
bazısına üstün kılıyoruz. Şüphesiz, bunlarda aklını kullanan bir topluluk için
gerçekten ayetler vardır.
Eğer şaşıracaksan, asıl şaşkınlık konusu
onların şöyle söylemeleridir: "Biz toprak iken mi, gerçekten biz mi
yeniden yaratılacağız?" İşte onlar Rablerine karşı inkara sapanlar, işte
onlar boyunlarına (ateşten) halkalar geçirilenler ve işte onlar -içinde ebedi
kalacakları- ateşin arkadaşları olanlardır. (Ra’d Suresi, 4-5)
Yorumlar
Yorum Gönder