MÜ'MİN
MÜ'MİN
Emniyet
verici, emin kılan
"O Allah ki, O'ndan başka ilah yoktur. Melik'tir; Kuddûs'tur;
Selam'dır; Mü'min'dir; Müheymin'dir; Aziz'dir; Cebbar'dır;
Mütekebbir'dir. Allah, (müşriklerin) şirk koştuklarından çok Yücedir."
(Haşr Suresi, 23)
Allah müminlere dünyada ve ahirette hoşnutluk içinde bir yaşam sunar. Bu
yaşam her yönüyle çok mükemmel olduğu gibi manevi olarak da müminlerin çok
güçlü olmalarını sağlayacak şekildedir. Allah salih kullarına manevi yönden
huzur, güven ve eminlik verir. Müminlerin dünyada zorluk içinde oldukları
dönemlerde onları destekler, kalplerini pekiştirir, Kendisi'ne olan
tevekkülleriyle huzurlu bir yaşam sürmelerine izin verir. Kuran'da
Peygamberimiz (sav) döneminde savaşta alınan bir yenilginin ardından Allah'ın
müminlere olan manevi desteği şöyle anlatılmıştır:
Andolsun, Allah birçok yerlerde
ve Huneyn gününde size yardım etti. Hani çok sayıda oluşunuz sizi
böbürlendirip-gururlandırmıştı, fakat size bir şey de sağlayamamıştı. Yer ise,
bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti, sonra arkanıza dönüp gerisin geri
gitmiştiniz. (Bundan) Sonra Allah, elçisi ile mü'minlerin üzerine 'güven
duygusu ve huzur' indirdi, sizin görmediğiniz orduları indirdi ve inkar
edenleri azablandırdı. Bu, inkarcıların cezasıdır. Bunun ardından Allah,
dilediği kimseden tevbesini kabul eder. Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.
(Tevbe Suresi, 25-27)
Kuşkusuz müminlerin karşısında her zaman inkarda direnen bir grup
olmuştur. Bu inkarcı kesim Allah'a samimi bir kalple yönelen müminleri doğru
yoldan çevirmeye, kendi dinlerine uymaya çağırmışlardır. Bu çağrıdan yüz
çevirenleri ise şiddetli bir eziyetle tehdit etmişlerdir. Ancak böyle
dönemlerde de Allah inkar edenlerin çabalarını boşa çıkarmış ve müminlere her
yönden destek olmuştur:
Hani o inkar edenler, kendi
kalplerinde, 'öfkeli soy koruyuculuğu'nu (hamiyeti), cahiliyenin 'öfkeli soy
koruyuculuğunu' kılıp-kışkırttıkları zaman, hemen Allah; elçisinin ve
mü'minlerin üzerine '(kalbi teskin eden)
güven ve yatışma duygusunu' indirdi ve onları "takva sözü" üzerinde
'kararlılıkla ayakta tuttu'. Zaten onlar da, buna layık ve ehil idiler. Allah,
herşeyi hakkıyla bilendir. (Fetih Suresi, 26)
Allah'ın tüm müminlere, özellikle de elçilerine olan manevi desteği daha
pek çok ayette haber verilmiştir. Peygamberimiz (sav) dönemindeki inkarcı
kavim, peygamberin hicret etmesine sebebiyet verdiğinde, Allah onu her türlü
ortamda destekleyeceğini vaat etmiş, inkarcıların saldırısını önlemiş, manevi
olarak da elçisine 'huzur ve güvenlik duygusu' indirmiştir. Allah'ın bu yardımı
ayetlerde şöyle haber verilmektedir:
Siz O'na (peygambere) yardım
etmezseniz, Allah O'na yardım etmiştir. Hani kafirler ikiden biri olarak O'nu
(Mekke'den) çıkarmışlardı; ikisi mağarada olduklarında arkadaşına şöyle diyordu:
"Hüzne kapılma, elbette Allah bizimle beraberdir." Böylece Allah O'na
'huzur ve güvenlik duygusunu' indirmişti, O'nu sizin görmediğiniz ordularla
desteklemiş, inkara edenlerin de kelimesini (inkar çağrılarını) alçaltmıştı.
Oysa Allah'ın kelimesi, Yüce olandır. Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet
sahibidir. (Tevbe Suresi, 40)
Yukarıda sayılanların tümü Allah'ın insanlara dünyada verdiği güvenlik
ve huzur duygusudur. Ancak ahirette olan huzur ve güvenlik dünyadaki ile
karşılaştırılamayacak kadar büyük bir nimettir. Çünkü oradaki manevi huzur
sonsuza kadar sürecektir ve Allah dilemedikçe yok olması mümkün değildir.
Allah müminlerin cennette yaşayacakları, maddi ve manevi her yönden
tatmin bulmuş bu hali şöyle tarif etmektedir:
Gerçekten takva sahibi olanlar,
cennetlerde ve pınar başlarındadır. Oraya esenlikle ve güvenlikle girin.
Onların göğüslerinde kinden (ne varsa tümünü) sıyırıp-çektik, kardeşler olarak
tahtlar üzerinde karşı karşıyadırlar. Orada onlara hiçbir yorgunluk dokunmaz ve
onlar ordan çıkarılacak değildirler. (Hicr Suresi, 45-48)
Allah, size evlerinizi (içinde) "güvenlik ve huzur bulacağınız yerler" kıldı; ve size hayvan derilerinden hem göç gününde, hem yerleşme gününde kolaylıkla taşıyabileceğiniz evler; yünlerinden, yapağılarından ve kıllarından bir zamana kadar giyimlikler-döşemelikler ve (ticaret için) bir meta kıldı. Allah, sizin için yarattığı şeylerden gölgeler kıldı. Dağlarda da sizin için barınaklar-siperler kıldı, sizi sıcaktan koruyacak elbiseler, sizi savaşınızda (zorluklara karşı) koruyacak giyimlikler de var etti. İşte O, üzerinizdeki nimetini böyle tamamlamaktadır, umulur ki teslim olursunuz. Fakat onlar yüz çevirirlerse, sana düşen yalnızca apaçık bir tebliğdir. Onlar, Allah'ın nimetini biliyorlar, sonra da inkar ediyorlar; onların çoğu inkar edenlerdir. (Nahl Suresi, 80-83)
Yorumlar
Yorum Gönder