HASİB
HASİB
Hesap Gören
Ki onlar (o peygamberler) Allah'ın risaletini tebliğ edenler, O'ndan
içleri titreyerek-korkanlar ve Allah'ın dışında hiç kimseden korkmayanlardır. Hesap görücü olarak Allah yeter.
(Ahzab Suresi, 39)
Allah insanı yaratır ve henüz o anne karnındayken ona suret verir. Her
insanı özenle ve bambaşka bir yaratılışla dünyaya getirir. Daha hiçbir şeyin
şuurunda değilken onu korur, beslenmesini ve gelişmesini sağlar. Anne karnında
geçen dokuz aylık süre insan için karanlık bir devredir. Hiç kimse bu dönemi ve
dokuz ay içinde Allah'ın kendisi için nasıl inanılmaz mucizeler
gerçekleştirdiğini bilmez. Fakat Allah, daha insan tek bir hücreyken bile onun
ilk haline şahittir. Çocukluk dönemi de aynı şekildedir. İnsanın hafızasında
çocukluğuyla da ilgili yalnızca birkaç anı kalır. Ama Allah, o bilmezken bile
her an yanındadır, her yaptığına şahittir.
Allah'ın şahit olduğu yalnızca insanın amel olarak yaptıkları değil,
aynı zamanda içinden geçirdikleridir de. Çünkü Allah insanın hem içine hem
dışına kısaca ruhuna tam anlamıyla hakimdir. O, nefsini koruyarak neyi, ne için
yaptığını bilmezken Allah onun her hareketini ne amaçla yaptığını bilir. İnsan
gizlenmiş tek bir hücre halindeyken de, ölmek üzere son nefesini verirken de
Allah onun yaptıklarına şahittir. Dünyada yaşadığı süre boyunca otururken,
konuşurken, yemek yerken, uyurken, gece gündüz her saniye işlediklerini tüm
ayrıntılarıyla bilir, ağzından çıkan her konuşmayı, her lafı işitir, aklından
geçirdiği her düşünceyi tespit eder. Hiçbir şey O'ndan gizli kalmaz.
Oysa insan hayatı boyunca yaptığı işleri, söylediği sözleri unutur.
Yıllar geçtikçe zihnindeki anılar bulanıklaşır. Geçmişte yaşadıklarını saymaya
kalksa ancak çok az şey sayabilir. On yıl önce yaşadığı bir olay kendisine
hatırlatılıp o an ne düşündüğü sorulsa hiçbir şey hatırlayamaz. Sanki bütün
yaşadıkları zihninden silinmiş gibidir, geriye çok az bir kalıntı kalmıştır.
Allah ise bütün insanların hayatları boyunca yaptıklarını, her saniye
kafalarından neler geçtiğini bilir. Hesap günü herkesin önüne kötülüklerini,
iyiliklerini, salih amellerini ve günahlarını eksiksiz getirir. Bu yüzden
insanın yapması gereken, Allah'ın kendisine şahit olduğunu asla unutmamasıdır.
Allah'ın Hasib sıfatı ayetlerde şöyle haber verilmektedir:
Bir selamla selamlandığınızda, siz ondan daha güzeliyle selam verin ya
da aynıyla karşılık verin. Şüphesiz, Allah herşeyin hesabını tam olarak
yapandır. (Nisa Suresi, 86)
Yetimleri, nikaha erişecekleri çağa kadar deneyin; şayet kendilerinde
bir (rüşd) olgunlaşma gördünüz mü, hemen onlara mallarını verin. Büyüyecekler diye
israf ile çarçabuk yemeyin. Zengin olan iffetli olmaya çalışsın, yoksul olan da
artık maruf (ihtiyaca ve örfe uygun) bir şekilde yesin. Mallarını kendilerine
verdiğiniz zaman, onlara karşı şahid bulundurun. Hesap görücü olarak Allah
yeter. (Nisa Suresi, 6)
Dereceleri yükselten Arş'ın sahibi (Allah), 'toplanma ve buluşma' günü ile
uyarıp-korkutmak için, Kendi emrinden olan ruhu kullarından dilediğine indirir.
O gün, orta yere çıkarlar. Onlardan hiç bir şey Allah'a karşı gizli
kalmaz. (Allah sorar:) "Bugün mülk kimindir? Bir olan, Kahhar olan
Allah'ındır."
Bugün her bir nefis, kendi kazandığıyla karşılık görür. Bugün zulüm
yoktur. Şüphesiz Allah, hesabı seri görendir. (Mü’min Suresi, 15-17)
Yorumlar
Yorum Gönder