MÜBEYYİN
MÜBEYYİN
Açıklayan
İşte Allah, size ayetlerini böyle açıklar; ki akıl erdiresiniz.
(Bakara Suresi, 242)
İnsan, neden yaratıldığını, ne yapması gerektiğini ve öldükten sonra ne
ile karşılaşacağını, sadece Allah kendisine açıkladığı için bilebilmektedir.
Yoksa insan, Allah'ın indirdiği kitaplar, gönderdiği elçiler ve onlar kanalıyla
açıklanan bilgiler olmasa, son derece çaresiz, aciz ve korku dolu bir bekleyiş
içinde yaşamak zorunda kalırdı. Halbuki kullarına karşı çok şefkatli ve
merhametli olan Allah, tüm sorularının cevabını insanlara gönderdiği kitabıyla
açıklamış ve onları içine düşecekleri çaresizlikten kurtarmıştır.
Yapılan tüm bu açıklamalar müminlere adeta hayat verir. Nitekim Allah'ın
gerek elçiler, gerekse indirdiği kitaplar aracılığı ile gösterdiği yollar,
yasakladığı ya da tavsiye ettiği şeyler, yaptığı uyarı ve çağrılar, dikkat
çektiği tüm konular sadece insanların kurtuluşu ve Allah'ın huzurunda sevinç
dolu bir hesap vermeleri içindir.
Kulları için dünyada ve ahirette zulüm istemeyen Yüce Allah, onları
sonsuz azaptan kurtaracak olan bütün çıkış yollarını detaylı olarak tarif
etmiş, insanın kulluğunu yerine getirmek için bilmesi gereken her konuyu
açıklamıştır. Ayrıca kendilerinden öncekilerin hatalarını tekrarlamamaları için
insanlara geçmiş kavimlerden de örnekler vermiş ve doğru yolu bulabilmeleri
için peygamberlerin hayatlarından bilgiler iletmiştir. Öyle ki, insanlar,
bilmeye asla güç yetiremeyecekleri ve sonsuza kadar da öğrenemeyecekleri
birtakım olayları ve konuşmaları da ancak Allah'ın kitabındaki açıklamalardan
öğrenebilmişlerdir. Örneğin hiç kimse Hz. Musa'nın kutsal vadi olan Tuva'da
Allah'la olan konuşmasına şahit olmamıştır ve bugün hiçbir insan, tarihi bir
bilgiyle bu olayı öğrenme imkanına sahip değildir. Ama Allah Kuran'da bizlere
bu konuşma ilgili bazı detayları açıklamıştır. Böylece asırlar önce, Rabbimiz'in
karşısında tek başına olduğu bir anda, Hz. Musa'ya söylenen sözler, kıyamete
kadar yaşayacak her insana kelime kelime ulaşmaktadır. Bunu haber veren
ayetlerde şöyle buyrulmaktadır:
Musa'ya o işi (ilahi vahyi verip)
gerçekleştirdiğimiz zaman, sen (Tur'un) batı yanında değildin ve (buna) şahid
olanlardan da değildin. Ancak Biz birçok nesiller inşa ettik de onların
üzerinde (nice) ömür(ler) uzayıp geçti. Ve sen Medyen halkı içinde yaşayıp da
ayetlerimizi onlardan okuyarak öğrenmiş değilsin. Ancak (bu bilgileri sana)
gönderen Biziz. (Musa'ya) Seslendiğimiz zaman da, sen Tur'un yanında
değildin... (Kasas Suresi, 44-46)
İnsanların Allah'ın kitabını okuyup öğrenmeleri dışında hiçbir bilgi
edinme imkanlarının olmadığı konulardan biri de ahiret hayatıdır. Ölümden sonra
bir hayat olduğu, dünyada geçen sürenin ise sadece bu hayata bir hazırlık
safhası olduğu Kuran'da haber verilmektedir. Aksi takdirde insanlar sadece
dünyaya ait bilgilerle yetinmek zorunda kalacak ve ölümden sonra ne olacağıyla
ilgili en ufak bir fikirleri dahi olmayacaktı. Bunlar Allah'ın kullarına
açıkladığı konulara sadece birkaç örnektir. Rabbimiz, Kuran aracılığıyla
insanlara ihtiyaçları olan herşeyi açıklamıştır. Ayette şöyle buyrulmaktadır:
... (Bu Kur'an) düzüp uydurulacak
bir söz değildir, ancak kendinden öncekilerin doğrulayıcısı, herşeyin 'çeşitli
biçimlerde açıklaması' ve iman edecek bir topluluk için bir hidayet ve
rahmettir. (Yusuf Suresi, 111)
Kuşkusuz Allah'ın bize açıkladıklarından başka bizim hiçbir bilgimiz yoktur.
Yorumlar
Yorum Gönder