HALİM
HALİM
Çok yumuşak olan
İki topluluğun karşı karşıya geldikleri gün, sizden geri dönenleri,
kazandıkları bazı şeyler dolayısıyla şeytan onların ayağını kaydırmak
istemişti. Ama andolsun ki, Allah onları affetti. Şüphesiz Allah,
bağışlayandır, yumuşak olandır.
(Al-i İmran Suresi, 155)
Şu an dünyada yaşayan insanlara, kendilerini yaratan Allah'ın gönderdiği
bir kitap vardır. O'nun Katından gönderilen, hükümleri korunmuş olan bu kitap,
son hak kitaptır. Allah bu kitabın içinde dünyada yaşayan insanlara neler
yapmaları gerektiğini açık açık belirtmiştir; uymaları gereken emirleri,
sakınmaları gereken yasakları bildirmiştir. Üstelik bu kitaptaki emirlere
uyarak hayatını Allah'ın rızasını kazanmak için çalışarak geçirenlerin sonsuza
kadar cennette kalacaklarını müjdelemiştir. Uymayanların ise -Allah'ın dilemesi
dışında- sonsuza kadar içinde kalacakları cehennemi ve onun içindeki azapları
tüm ayrıntılarıyla anlatmıştır.
Allah'a yönelmek ve O'nun rızasını kazanmaya çalışmak için indirilmiş
olan bu kitap, 1400 sene önce Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'e indirilmiş
olan Kuran'dır. Allah Kuran'da insanlara bilmeleri gereken herşeyi anlatmıştır;
hayatı, ölümü, cenneti, cehennemi...
Fakat insanların birçoğu hak kitabın geldiğini bilmelerine rağmen onu
okumaktan yüz çevirir, hatta bir kısmı hayatları boyunca Allah'ın gönderdiği bu
kitabı ellerine bile almazlar. Allah'ın ayetlerini göz ardı ederek dünya
hayatının zevkine ve eğlencesine dalarlar. Ölümlerinden sonra karşılaşacakları
hesabı ve ahiret hayatını ise hiç düşünmezler. Allah'ın yasaklarına uymadıkları
gibi, insanlara emrettiği güzel ahlakı da yaşamazlar. Mallarını, mülklerini
kimseyle paylaşmaz, zorda olanlara yardım etmezler. Üstelik kendilerine iman
etmeleri söylendiğinde "Biz ne yaptığımızı biliyoruz" diye karşılık
verirler. İçlerinden ancak çok azı Allah'a gereği gibi iman eder ve O'nun
hükümlerini eksiksiz uygular.
Yukarıda anlatılanlar biraz düşünüldüğünde, Allah'ın insanlar üzerindeki
sonsuz merhameti ve şefkati açıkça görülebilir. İnkar edenler, bile bile hak
din ahlakından yüz çevirmelerine ve Allah'ın yasaklarını çiğnemelerine rağmen
Allah onları hemen azaplandırmaz. Hatta onları dünya hayatında refah içinde
yaşatır, her türlü nimeti verir. Onlara iman etmeleri ve hak dine dönmeleri
için süre tanır. Üstelik Allah gönderdiği dini çok kolay kılarak da sonsuz
şefkatini göstermiştir. Ayrıca insanları unuttuklarından ve yanıldıklarından
dolayı sorumlu tutmaz. Kör olana, topal olana, hasta olana sorumluluk yüklemez.
İnsanlara sabrı ve tevekkülü öğreterek omuzlarındaki yükü kaldırır. Bütün bu
örnekler Allah'ın sonsuz merhametini ve şefkatini, inkar eden insanların ise
nankörlüğünü anlamak için yeterlidir.
Ama insanın unutmaması gereken çok önemli bir nokta daha vardır: Allah,
aynı zamanda sonsuz adalet sahibidir. Ve dünyada da, ahirette de insanların
yaptıklarının karşılığını eksiksiz olarak verecektir. Allah'ın Halim sıfatı
ayetlerde şöyle haber verilmektedir:
Allah sizi, yeminlerinizdeki 'rastgele söylemelerinizden, boş, amaçsız
sözler'den dolayı sorumlu tutmaz; fakat kalplerinizin kazandıklarından dolayı
sorumlu tutar. Allah bağışlayandır, yumuşak davranandır. (Bakara Suresi, 225)
Yedi gök, yer ve bunların içindekiler O'nu tesbih eder; O'nu övgü ile
tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur, ancak siz onların tesbihlerini
kavramıyorsunuz. Şüphesiz O, halim olandır, bağışlayandır. (İsra Suresi, 44)
Şüphesiz Allah, gökleri ve yeri zeval bulurlar diye (her an kudreti altında) tutuyor. Andolsun, eğer zeval bulacak olurlarsa, Kendisi'nden sonra artık kimse onları tutamaz. Doğrusu O, Halim'dir, bağışlayandır. (Fatır Suresi, 41)
Yorumlar
Yorum Gönder