SAİK
SAİK
Cehenneme
süren
Suçlu-günahkarları susamışlar olarak cehenneme süreceğiz. (Meryem Suresi, 86)
İnsan Allah'a kul olmak için yaratılmış ve bu kulluk görevini yerine
getirip getirmeyeceğinin sınanması için dünyaya gönderilmiştir. Dünyada ihtiyaç
duyacağı herşeyi Allah var etmiş, kendisine çeşit çeşit nimet sunulmuştur. Ama
insanların bir kısmı Allah'ın verdiği tüm nimetlere rağmen var oluş amacını
unutmuş ve nankörlük etmiş, isyanda bulunmuştur.
Elbette insanların dünyada içinde bulundukları isyan karşılıksız
kalmayacaktır çünkü Allah sonsuz adalet sahibidir. Allah Kendisi'ni inkar eden,
büyüklenen inkarcıların nasıl bir sona uğrayacaklarını aşağıdaki ayetleriyle
bildirmiştir:
Tıpkı Firavun ailesi ve onlardan
öncekilerin gidiş tarzı gibi. Ayetlerimizi yalanladılar, böylece Allah
günahları nedeniyle onları yakalayıverdi. Allah, (cezayla) sonuçlandırması pek
şiddetli olandır. İnkar edenlere de ki: "Yakında yenilgiye
uğratılacaksınız ve toplanıp cehenneme sürüleceksiniz." Ne kötü yataktır
o. (Al-i İmran Suresi, 11-12)
Ayetlerde bildirildiği gibi aşağılanmış bir şekilde topluca cehenneme
sürülen inkarcıların oradaki pişmanlıkları da Kuran'da bildirilmiştir. Dünyada
yaşadıkları hayat boyunca kendilerine Allah'a kulluk etmek için sayısız fırsat
verilmiş, hatırlatmalar gelmiş ama onlar yine de yüz çevirip büyüklenmişlerdir.
Bunun sonucu olarak söz konusu kişilerin hesap gününde durumlarının nasıl
olacağı ayetlerde şöyle haber verilmektedir:
... Azabı gördükleri zaman, o
zalimleri bir görsen; "Geri dönmeye bir yol var mı?" derler.
Onları görürsün; zilletten
başları önlerine düşmüş bir halde, ona (ateşe) sunulurlarken göz ucuyla
sezdirmeden bakarlar. İman edenler de: "Gerçekten hüsrana uğrayanlar,
kıyamet günü hem kendi nefislerini, hem yakın akraba (veya yandaş)larını da
hüsrana uğratmışlardır" dediler. Haberiniz olsun; gerçekten zalimler,
kalıcı bir azap içindedirler. (Şura Suresi, 44-45)
İnkar edenlerin ahirette karşılaşacakları bu durum Allah'ın insanlar
üzerindeki sonsuz adaletinin bir tecellisidir. Bir ayette her insanın yalnızca
hak ettiğiyle karşılık göreceği şöyle belirtilmektedir:
Gerçek şu ki, Allah zerre
ağırlığı kadar haksızlık yapmaz. (Bu ağırlıkta) Bir iyilik olursa, onu kat kat
kılar ve Kendi yanından pek büyük bir ecir verir. (Nisa Suresi, 40)
Bu üstün adaletinin bir gereği olarak Allah iman edenleri de eşşiz
nimetlerle dolu sonsuz cennetlerinde ağırlayacaktır. Kuran'da, tüm yaşamlarını
Rabbimiz'in rızasını kazanmak için harcamış olan müminlere bu müjde şöyle
bildirilmektedir:
(Ey Muhammed) iman edip salih amellerde bulunanları müjdele. Gerçekten onlar için altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Kendilerine rızık olarak bu ürünlerden her yedirildiğinde: "Bu daha önce de rızıklandığımızdır" derler. Bu, onlara, (dünyadakine) benzer olarak sunulmuştur. Orada, onlar için tertemiz eşler vardır ve onlar orada süresiz kalacaklardır. (Bakara Suresi, 25)
Yorumlar
Yorum Gönder