KEBİR
KEBİR
Pek
büyük
O, gaybı da, müşahede edileni de
bilendir. Pek büyüktür, Yücedir.
(Rad Suresi, 9)
Allah evrendeki tüm canlıları
kontrolü altında tutandır; toprağın içine atılan binlerce tohumun ne zaman
filizleneceğini, bir kuyrukluyıldızın dünyanın kaç kilometre uzağından
geçeceğini, hangi canlının ne zaman doğacağını ve ne zaman öleceğini, atomun
çekirdeğinin etrafında durmaksızın dönen elektronların yörüngelerini ve burada
sayarak bitiremeyeceğimiz herşeyi bilir. Allah sonsuz büyüklüğü ile yeryüzünde
yaşayan tüm insanların aklından geçen düşüncelere, hepsinin bilinçaltına,
yaptıkları işlerindeki niyetlerine de hakimdir.
Allah hepsinin kaderini en ince
ayrıntısına kadar belirler. Gaybın bilgisi yalnızca Kendisi'ne aittir. Allah'ın
sonsuz aklı, ilmi, bilgisi, affediliciliği, merhameti ve azabı insanın
kavrayışının çok üzerindedir. Allah
dilediği herşeye güç yetirir.
Hiç kimse O'nun kararlarına en
ufak bir müdahalede bulunmaya güç yetiremez. Allah, kainattaki herhangi bir
canlı için bir zarar dileyecek olsa onu kaldırabilecek yoktur, bir rahmet
dilediğinde de O'nun rahmetini engelleyebilecek olan yoktur.
İnsanın yapması gereken ise,
ancak ve ancak böylesine büyük bir gücün karşısında saygı dolu bir korku ile
secde etmek, herşeyin hakimi olan Rabbimiz'e sığınıp kendisine merhamet
etmesini istemektir. Çünkü Allah merhamet etmediği sürece insanın kurtuluş
bulması mümkün değildir. Allah'ın büyüklüğü ve O'ndan başka ilah olmadığı
ayetlerde şöyle haber verilmektedir:
İşte böyle; çünkü Allah, hakkın
ta Kendisi'dir. O'nun dışında, onların taptıkları ise, şüphesiz batılın ta
kendisidir. Gerçekten Allah, Yücedir, büyüktür. (Hac Suresi, 62)
İşte-böyle; şüphesiz Allah, O,
Hak olandır ve şüphesiz O'nun dışında taptıkları (tanrılar) ise, batıldır.
Şüphesiz Allah, Yücedir, büyüktür. (Lokman Suresi, 30)
O'nun Katında izin verdiğinin
dışında (hiç kimsenin) şefaati yarar sağlamaz. En sonunda kalplerinden korku
giderilince (birbirlerine:) "Rabbiniz ne buyurdu?" derler, "Hak
olanı" derler. O, çok yücedir, çok büyüktür.
De ki: "Sizi göklerden ve
yerden rızıklandıran kim?" De ki: " Allah, gerçekten ya biz, ya da
siz her halde bir hidayet üzerindeyiz veya apaçık bir sapıklıkta."
De ki: "Siz, bizim işlemiş
bulunduğumuz suçtan sorulacak değilsiniz ve biz de sizin yapmakta
olduklarınızdan sorulacak değiliz."
De ki: "Rabbimiz (kıyamet
günü) bizi bir arada toplayacak, sonra da hak ile aramızı ayıracaktır. O,
(gerçek hükmünü vererek hak ile batılın arasını) açandır, (her şeyi hakkıyla)
bilendir."
De ki: "O'na (kulluk etmede) eklemekte olduğunuz ortakları bana gösterin. Asla (onlar ona gerçek ortak olamazlar); hayır, O, güçlü ve üstün olan, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah'tır." (Sebe Suresi, 23-27)
Yorumlar
Yorum Gönder