MELCA
MELCA
Kendisine
sığınılan
(Savaştan) Geri bırakılan üç (kişiyi) de (bağışladı). Öyle ki, bütün
genişliğine rağmen yeryüzü onlara dar gelmişti, nefisleri de kendilerine dar
(sıkıntılı) gelmişti ve O'nun dışında (yine) Allah'tan başka bir sığınacak
olmadığını iyice anladılar. Sonra tevbe etsinler diye onların tevbesini
kabul etti. Şüphesiz Allah, (yalnızca) O, tevbeleri kabul edendir,
esirgeyendir. (Tevbe Suresi, 118)
İnsanların tamamı dua etmeye muhtaçtır. Dua eden insan, karşısına
çıkabilecek zor ya da kolay her türlü durumu, tüm olayları, kainatın Yaratıcısı
ve hakimi olan Allah'a yöneltmiş, O'na sığınmış demektir. Bir problemi çözmenin
ya da bir zararı önlemenin bütün yollarının evrendeki tüm kudretin sahibi olan
Allah'a dayandığını bilmek, tüm işlerde O'nu vekil tutmak ve sadece O'na
sığınmak kullar için büyük bir güven kaynağıdır.
Bu sığınma, gücü sınırlı ve sonlu bir varlık olan insanın, gücü sınırsız
bir kudret karşısında acizliğini ortaya koyarak, istekte bulunmasıyla
gerçekleşir. İnsanı sadece bir damla sudan yaratan, tüm varlık alemini yoktan
var eden Allah için herhangi bir kişinin sıkıntısını ya da ihtiyacını gidermek
çok kolaydır. Onun dışında ise sığınılacak hiç kimse, hiçbir merci yoktur.
Gökte ve yerde ne varsa Allah'tan ister. Allah'ın dışında medet umulanlar,
yardım beklenenler kendi nefislerine bile güç yetiremezler. İsteyen aciz olduğu
gibi kendisinden istenen de aynı konumdadır, acizdir. Allah, Kendisi'nden başka
medet umulan varlıkların, içlerinde bulundukları zavallı ve güçsüz durumu
aşağıdaki ayetinde bir örnekle şöyle açıklamıştır:
Ey insanlar, (size) bir örnek
verildi; şimdi onu dinleyin. Sizin, Allah'ın dışında tapmakta olduklarınız
-hepsi bunun için biraraya gelseler dahi- gerçekten bir sinek bile
yaratamazlar. Eğer sinek onlardan bir şey kapacak olsa, bunu da ondan geri
alamazlar. İsteyen de güçsüz, istenen de. (Hac Suresi, 73)
İnsanların tümü zor bir durumla karşı karşıya kaldıklarında, Allah'tan
başka sığınacak bir güç olmadığını anlarlar ve Allah'tan yardım umarlar ki bu
gerçek Kuran'da şöyle bildirilmiştir:
De ki: "Sizi karanın ve
denizin karanlıklarından kim kurtarmaktadır ki, siz (açıktan ve) gizliden
gizliye ona yalvararak dua etmektesiniz: -Andolsun, bizi bundan kurtarırsan,
gerçekten şükredenlerden oluruz." (Enam Suresi, 63)
İnsanın, zor bir anında yalnızca Allah'ı aklına getirmesi, aslında tek
sığınacağı varlığın Allah olduğunu bildiği anlamına da gelmektedir. O halde
insan geç kalmadan ayette haber verildiği üzere Rabbimiz'e sığınmalıdır:
Allah'tan, geri çevrilmesi
olmayan bir gün gelmeden evvel, Rabbiniz'e icabet edin. O gün, sizin için ne
sığınılacak bir yer var, ne sizin için inkar (etmeye bir imkan). (Şura Suresi,
47)
Kör olanla (basiretle) gören bir olmaz; iman edip salih amellerde bulunanlarla kötülük yapan da. Ne az öğüt alıp-düşünüyorsunuz. Şüphesiz kıyamet-saati, yaklaşarak gelmektedir; bunda hiç bir kuşku yok. Ancak insanların çoğu iman etmiyorlar. Rabbiniz dedi ki: "Bana dua edin, size icabet edeyim. Doğrusu Bana ibadet etmekten büyüklenen (müstekbir)ler; cehenneme boyun bükmüş kimseler olarak gireceklerdir." (Mümin Suresi, 58-60)
Yorumlar
Yorum Gönder