MUVEFFİ
MUVEFFİ
Ahdini
yerine getiren, tastamam veren, ödeyen
Artık onların tapmakta oldukları şeyler konusunda, sakın kuşkuda olma.
Daha önceleri, ataları nasıl tapıyor idiyseler, bunlar da ancak böyle
tapıyorlar. Şüphesiz Biz, onların paylarını eksiltmeksizin onlara ödeyecek
olanlarız. (Hud Suresi, 109)
İnsanın yaşamı boyunca her yaptığı her düşündüğü Allah Katında yazılır.
En ufak bir ayrıntı bile unutulmaz. Ayete göre yapılan iş, "...gerçekten
bir hardal tanesi ağırlığında olsa da, (bu,) ister bir kaya parçasından ya da
göklerde veya yer(in derinliklerinde) de bulunsa bile, Allah onu getirir (açığa
çıkarır). Şüphesiz Allah, latif olandır, (herşeyden) haberdardır."
(Lokman Suresi, 16)
Hesap günü gelince ise herkes kendi amel defterinden neyi hazırladığını
öğrenir ve buna uygun olarak da karşılık görür. Allah Kuran'da şöyle bildirir:
O gün insanlar, amelleri
kendilerine gösterilsin diye, bölük bölük fırlayıp-çıkarlar. Artık kim zerre
ağırlığınca hayır işlerse, onu görür. Artık kim zerre ağırlığınca bir şer
(kötülük) işlerse, onu görür. (Zelzele Suresi, 6-8)
O gün kitaplardaki ameller, hesap günü için özel olarak hazırlanmış
duyarlı terazilerde tartılır. Allah'ın adaleti karşısında kimse zerre kadar
haksızlığa uğratılmaz.
Biz ise, kıyamet gününe ait
duyarlı teraziler koyarız da artık, hiçbir nefis hiçbir şeyle haksızlığa
uğramaz. Bir hardal tanesi bile olsa ona (teraziye) getiririz. Hesap görücüler
olarak Biz yeteriz. (Enbiya Suresi, 47)
Dünya hayatında yapılan her amel, en küçük ayrıntılar bile eksik
kalmaksızın bu tartıya konulur. Kişiye verilecek karşılık bu hassas terazinin
ağır bastığı tarafa göre olur.
İşte, kimin tartıları ağır
basarsa, Artık o, hoşnut olunan bir hayat içindedir. Kimin tartıları hafif
kalırsa, Artık onun da anası (son durağı) "haviye"dir (uçurum). Onun
ne olduğunu (mahiyetini) sana bildiren nedir? O, kızgın bir ateştir. (Kaaria
Suresi, 6-11)
Böylelikle herkesin yaptıklarının karşılığını tam olarak alması ile
birlikte Allah'ın adaleti yerini bulur. Diğer yönden Allah'ın insanlara
dualarına ve amellerine göre karşılık vermesi dünyada da tecelli eder. Ne var
ki bu, müminler için büyük bir lütufken, inkarcılar için ise korku verici bir
tuzaktır. Allah ayetlerinde bu aldanışı şöyle bildirir:
Kim dünya hayatını ve onun
çekiciliğini isterse, onlara yapıp ettiklerini onda tastamam öderiz ve onlar
bunda hiçbir eksikliğe uğratılmazlar. İşte bunların, ahirette kendileri için
ateşten başkası yoktur. Onların onda (dünyada) bütün işledikleri boşa çıkmıştır
ve yapmakta oldukları şeyler de geçersiz olmuştur. (Hud Suresi, 15-16)
Yoksa siz, içinizden cehd
edenleri (çaba harcayanları) ve Allah'tan ve Resûlü’nden ve mü'minlerden başka
sır-dostu edinmeyenleri Allah 'bilip (ortaya) çıkarmadan' bırakılıvereceğinizi
mi sandınız? Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
Şirk koşanların, kendi inkarlarına bizzat kendileri şahidler iken, Allah'ın mescidlerini onarmalarına (hak ve yetkileri) yoktur. İşte bunlar, yaptıkları boşa gitmiş olanlardır. Ve bunlar ateşte süresiz kalacak olanlardır. (Tevbe Suresi, 16-17)
Yorumlar
Yorum Gönder